PAST PERFECT
TENSE(Miş’li Geçmiş Zaman)
Past Perfect Tense
Türkçe’de "miş"li geçmiş
zamanın karşılığı olarak kullanılabilir. Geçmişte olan iki olaydan, daha önce
olanını ifade eder.
Present Perfect
Tense ile Past Perfect Tense arasındaki farkı anlayabilmek için
aşağıdaki iki örneği inceleyelim.
- I have never seen an elephant. (Daha önce hiç fil görmedim.)
Present Perfect Tense ile
kurulan bu cümlede, cümleyi söyleyen kişinin daha önce hiç fil görmediği
anlaşılmaktadır.
- I had never seen an elephant. (Daha önce hiç fil görmemiştim.)
Past Perfect Tense ile kurulan
bu cümlede ise, cümleyi söyleyen kişinin fili gördüğü anlaşılır. Yani bu
cümleyi fili ilk kez gördüğünde söyleyebilir.
Past Perfect Tense Yapı:
Positive:
S + had+ Past Participle (V3)
Past Perfect Tense Yapı:
Positive:
S + had+ Past Participle (V3)
She had never eaten kebab before
she came to Turkey.(Türkiye’ye
gelmeden önce hiç kebap yememişti)
They had just finished
shopping when I saw them.(Onları
gördüğümde alışverişi yeni bitirmişlerdi.)
We opened the window after the rain had stopped.(Yağmur durduktan sonra pencereyi açtık.)
He didn’t sign the contract until he had read it carefully.(Kontratı dikkatlice okumadan imzalamadı.)
I had
prepared the lunch when my son arrived home. (Oğlum eve vardığında öğle
yemeğini hazırlamıştım.)
Negative:
S+ had not + Past Participle(V3)
hadn’t
Mr. Sezer hadn’t ridden a camel until she went to Egypt.(Bay Sezer Mısır’a
gitmeden önce hiç deveye binmemişti.)
I had never eaten sushi until I went
to Japan.(Japonya’ya gitmeden önce hiç suşi yememiştim.)
Hasan hadn’t
seen a sea until he went to Istanbul.(Hasan İstanbul’a gidene kadar deniz
görmemişti.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder